Siyasi Bakışlar’da bu hafta; Antalya’da Hizb-ut Tahrir’e Yargı Zulmü, “Dernekler Silahlanıyor” İddiası, Normalleşme Anlaşmaları ve Protestolar, Doğu Akdeniz Krizi, “Kobani Eylemleriyle” İlgili Gözaltılar konuşuldu.
• İslâm’a ve Müslümanlara yönelik zulümler aralıksız devam ediyor. Türkiye'nin birçok şehrinde olduğu gibi Antalya'da da fikrî ve siyasi olarak İslâmi davet çalışması yürüten Hizb-ut Tahrir mensuplarına yönelik gözaltılar gerçekleştirildi. Hiçbir şekilde “cebir ve şiddete” bulaşılmadığı hâlde İslâmi çalışmalarından dolayı Müslümanların gözaltına alınması ve İslâmi davet çalışmaları neden engelleniyor, kimler rahatsız oluyor?
• Bir TV programında, Türkiye’de bulunan bazı derneklerin silahlandığı ifade edilip bu minvalde bir iç savaş uyarısı yapıldı. Bu tür mesnetsiz sözlerle Müslümanlar töhmet altında bırakılırken, bu açıklamalar kimlerin, ne işine yarıyor? İslâm’ı ve Müslümanları rejime karşı tehdit olarak gören laik Kemalistler, İslâmi kesimi neden sürekli baskı altında tutmayı amaçlıyor?
• Doğu Akdeniz’de bulunan doğalgaz rezervleri üzerinde başlayan Türkiye-Yunanistan gerginliği, tüm Avrupa ülkelerini de kuşattı. Yükselen tansiyonu düşürmek adına yoğun diplomatik görüşmeler gerçekleştiriliyor. Peki, görüşmelerden ne amaçlanıyor? Kriz, uluslararası boyutuyla hangi yöne evriliyor?
• Beyaz Saray, BAE ve Bahreyn ile Yahudi varlığı arasında “normalleşme anlaşması” imzaladı. Yapılan ihanet anlaşması, halkı Müslüman ülke yöneticileri tarafından cılız kınamalarla geçiştirilirken, Müslümanlar tarafından Mescid-i Aksa’da geniş katılımla düzenlenen basın açıklamaları ile protesto edildi. Sözde “barış” olarak lanse edilen anlaşma ile bölge, yeniden mi dizayn ediliyor?
Köklü Değişim Medya Ankara Temsilcisi Kadir Kaşıkcı soruyor;
Köklü Değişim Yazarları Sosyolog Süleyman Uğurlu ve Yusuf Yavuzkan cevaplıyor…
#AYMyeRağmenZulümAntalyada
#DoğuAkdeniz
#İhanetAnlaşması